Haber bu kadar ve ilaveten bakmaya dayanamadığım görüntüler var.
Başka kaynaklara bakalım dedim ve Google’ a silahla vurulan yunus balığı yazınca kendi soyumdan utandım.
Onlarca yunus balığının silah ile katledilmesi haberine rastladım.
Ordu Fatsa, Çanakkale Geyikli, İzmir Urla, Kocaeli Körfez ve Kandıra, Muğla Bodrum, Aydın Kuşadası…
Ve uzayıp giden insanlığın yüz karası listesi karşısında kanım donmadı.
Çünkü Nazi kamplarında insanları gaz odalarına gönderen, Vietnam’da Napalm yangın bombaları ile çocukları çıra gibi yakan, Orta doğuda insanların üzerine ölüm gibi yağan fosfor bombalarını, tuzakları ve nihayetinde Nagazaki ve Hiroşima’da insan öldüreceğim diye dünyayı kirleten hayvanlar değildi ki; Onların hepsi insandı!
Sonra bir tencere yemek için yüzlerce kuşu katledip sıra sıra dizerek arkasında fotoğraf çektiren avcı bozuntularını düşündüm.
Bir aslan sadece aç olduğu ve yaşamak için bir canlıyı öldürür ve besin zincirini devam ettirir ama onlarca insan öldürüp etrafında eğlenmez dedim.
Sonunda yine dün Mudanya Beyaz Kayalar’da kıyıya vuran yavru Yunus’u düşünmeye başladım.
Hani Yunus peygamberi karnında taşıyarak hayatını kurtardığına inanıp kutsal saydığımız Yunus balığını…
Seni vuranın kitabını…
Diye başlayıp çok iyi bildiğime inandığım bütün küfür edebiyatından yakası açılmayanları peş peşe saymaya başladım.
O ve onun gibiler durmayacaklar ve devamını getireceklerdir.
Asıl olan bizlerin susmamasıdır.
Yoksa biz de onlar oluruz.
Ey Mudanya bir gıdım insanlığın ve vicdanın varsa bu işi namus meselesi yap!
Yunus’u parçalayıp atma!
Otopsi mi yapacaksın?
Yap!
İz mi süreceksin?
Sür!
Ama bu hain cinayetin failini bul!
Bu yapacağın janjanlı törenlerden çok daha yakışır o Yunusa
Hem hayvan sevmeyen insanları sevmez sadece sever gibi yapar ama sonunda boyaları dökülür.
Yayınlanan makalelerde belirtilen görüşler ve fikirler sadece yazarın/yazarların görüşüdür. Yayınlanan içeriklerle ilgili bütün sorumluluklar yazarlara aittir.